Büyük Serebral Birleştirici ve EMDR

Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallozum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarı küreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarı küre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallozum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarı küreler arasında aktarır.

“Nasırlı cisim” olarak da adlandırılan korpus kallozum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık”ın içine yerleşmiştir.

İşlevi Nedir?

1950’li yıllara kadar, nasırlı cismin işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallozumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi, iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde  psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.

Bugünkü bilgilerimize göre, nasırlı cismin beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:

— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,

— Göz hareketleri ve görme,

— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,

— Dokunsal yer tayini.

Yapısı Nasıldır?

Önden arkaya doğru, korpus kallozum şu bölgelere ayrılabilir: Rostrum (gaga), genu (eğrilik), cisimcik ve splenium (şerit). Rostrum ile genu, beynin sol ve sağ ön loblarını bağlar. Cisimcik ile splenium, şakak loblarının yarı kürelerini ve art kafa loblarının yarı küreleri bağlar.

Korpus kallozum, görüntüleri her bir yarı kürede ayrı ayrı işleyen görme alanımızın ayrı yarılarını birleştirerek, görmede önemli bir rol oynar. Ayrıca, görsel korteksi beynin dil merkezlerine bağlayarak, gördüğümüz nesneleri tanımlamamızı sağlar. Bunlara ek olarak, korpus kallozum, paryetal loblarda işlenen dokunsal bilgiyi beyin yarı küreleri arasında aktararak, dokunuşumuzu konumlandırmamızı sağlar.

Erkeklerle dişiler arasında bu bağlantı köprüsünün yoğunluğu ve nitelikleri arasında herhangi bir fark olup olmadığı, geride bıraktığımız asır boyunca devam eden bir tartışma konusudur. Bu tartışma öyle hararetli bir şekilde devam etmiştir ki, bazı beyin görüntüleme teknolojilerinin önünün açılması, bu tartışmalar sayesinde mümkün olmuştur. Özellikle 1990’lardan sonra geliştirilen teknolojiler, gerçekten de cinsiyete bağlı olarak korpus kallosumun fark gösterebileceğini ortaya koymuştur. Fakat bu fark, yapının tümünde değildir. Belli bağlantılar erkeklerde daha yoğunken, bazı diğer bağlantılar dişilerde daha yoğundur. Türkiye’de yapılan bir araştırmanın sonucunda; Hemisfer ayrımı yapılmaksızın hesaplanan korpus kallozum sagittal kesit alanlarının ortalamalarının karşılaştırılmasında erkek olgulardan elde edilen değerler kadınlardan daha yüksek ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. 

Korpus kallozektomi (korpus kallozumun çıkarılması ameliyatı) ile sonuçlanan ayrık beyin operasyonlarından sonra beynin yarım küreleri arasında, eskisi gibi bir bilgi akışı olmamaya başlar. Bu kesinti, bireyin davranışlarını etkilemesiyle bilinen bir olguya yol açar: Ayrık Beyin Sendromu.

Bu hastalarda, sağ yarım küre, sol yarım küreden daha farklı ve bağımsız hareket eder. Sağ yarım küre, sol el ve ayak kontrolünden sorumluyken; sol yarım küre, daha çok bireyin akılcı davranışlarından sorumludur. Birbirlerinden bağımsız hareket eden bu yarım küreler, ayrık bir kişilik oluşturur. Sol yarım küre, mantıksal amaçlara göre komut verirken, karşıda duran sağ yarım küre ise aksine dürtüsel arzulara ilişkin komutlar vermekle meşguldür. Bu çatışma, bireyde ikili davranışlar ortaya çıkarır. Örneğin, kişinin sağ eli dolaptan bir kıyafet seçerken sol eli ise kıyafeti dolaba geri asabilir. Bu duruma “yabancı el sendromu” adı verilir. Bu sendrom, ayrık beyin olgusunun sonuçlarından biridir ve çoğu hastada gözlenir.

Korpus kallozumu bu kadar önemli yapan nedir derseniz, EMDR terapisinin işlemesini sağlayan biyolojik yol olması cevabını veririm. EMDR Terapisi, günümüzde en son geliştirilmiş terapi tekniklerinden biridir. Tıpta sık rastlandığı üzere bambaşka bir çalışma yapılırken beynin iki yarım küresini bağlayan sinirin(Korpus Kallozum)’un travma sırasında geçici olarak felce uğradığı ve bir süreliğine çalışmadığı fark edilmiştir. Teknik bu buluş üzerinden çalışır. Normalde beyin yaşanmışlıkları bütün birer dosya olarak belleğe atmaz. Bilindiği gibi beynin merkezleri vardır ve yaşanmışlığın üniteleri de rengin renkle ilgili merkeze, mekanın mekanla ilgili merkeze, yüzlerin yüzle ilgili merkeze… göndererek depolar. Hatırlarken de tüm bilgileri ilgili merkezlerden geri çağırır. Hatta genelde kişi yorgun olduğunda bir merkezden cevap gelmeyebilir. Örneğin herkesin “bunu seninle konuşmuştuk ama nerede oturup konuştuğumuzu hatırlamıyorum” benzeri kurduğu cümleler vardır. Bu örnekte mekanla ilgili merkezden yanıt gelmediği için kişi, nerede oturduklarını hatırlayamaz. EMDR ile travmatik anı üzerine çalışırken bağlantıların yeniden kurulması sağlanır. Çok etkili bir tedavi yöntemi olmasının yanı sıra danışanlarda ciddi farkındalıklar yaratarak hayata bakışlarını değiştirir.

Kaynak: 1- https://evrimagaci.org/corpus-callosum-3706

2- https://bilimfili.com/korpus-kallosum-nedir/

3- http://acikerisim.pau.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11499/1074/Ayşegül%20Güngör%20Aydın.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Gülşah Meral Özgür
Psikiyatrist, Psikoterapist