Bireysel Psikoterapi

Bireysel Psikoterapi

Bireysel Psikoterapi

Bireysel Psikoterapi

Psikoterapi, psikiyatrik hastalıkların tedavi yöntemlerinden biridir ve “konuşarak tedavi” şeklinde de tanımlanmaktadır. Bu yanlış bir tanım olmamakla birlikte bence eksik bir tanımdır. Çünkü psikoterapi, konuşarak olduğu kadar-hatta daha fazla-dinleyerek (duyarak) tedavi etme yöntemidir.

Psikoterapi sürecinde, kişi; içinde bulunduğu durumu anlar, duygu, düşünce ve davranışlarını anlamlandırır. Psikoterapi, kişiye kendi hayatının kontrolünü ele alabilmesinde ve sağlıklı baş etme becerileri edinerek zor yaşam olaylarının üstesinden gelebilmesinde yardımcı olur.

  • Psikoterapi, birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde kullanılabilmektedir:
  • Kaygı Bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), fobiler, panic bozukluk, travma sonrası stress bozukluğu (TSSB/PTSB) gibi
  • Duygudurum Bozukluklar, depresyon, bipolar bozukluk gibi
  • Bağımlılık, alkol ve madde bağımlılıkları, alışveriş-internet-kumar bağımlılıkları gibi
  • Yeme bozuklukları, anoreksia ve bulimia gibi
  • Kişilik Bozuklukları, sınır kişilik bozukluğu, bağımlı kişilik bozukluğu gibi
  • Şizofreni gibi gerçeklikten kopmaya yol açan psikiyatrik hastalıklar (psikotik bozukluklar)
  • Cinsel İşlev Bozuklukları, cinsel işlev bozukluklarının birçoğunun tanımlanmış bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Bu anlamda, cinsel işlev bozukluklarında en etkin tedavi (ve birçoğunda tek tedavi) cinsel terapidir.

Ancak psikoterapiden fayda görebilecek kimselerin tümünün psikiyatrik rahatsızlığının olduğunu söylemek doğru olmaz. Şöyle ki, psikoterapi, kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilecek, stresli yaşam olayları ve çatışmalarla baş etme konusunda da yardımcı olabilen bir yöntemdir. Örneğin:

  • Çatışmaların çözümlenmesi; eşler arası çatışmalar, ebeveyn-çocuk arasındaki çatışmalar ya da yaşamınızdaki herhangi biriyle yaşamakta olduğunuz çatışmalarda…
  • Stres ya da sıkıntının azaltılması; mesleki ya da diğer yaşam alanlarıyla ilgili olarak…
  • Yaşamdaki belli başlı değişikliklerle başa çıkmak; boşanma, sevdiğiniz birinin kaybı (ayrılık, ölüm), iş kaybı-değişikliği, emeklilik…
  • Sağlıklı olmayan tepkileri kontrol edebilmek ve değiştirebilmek; trafikte tepkisellik, pasif-agresif davranışlar…
  • Ciddi ya da kronik bir fiziksel hastalıkla yaşayabilmeyi öğrenmek; diyabet, kanser, fibromiyalji, kronik ağrı …
  • Uyku Bozuklukları, uykuya dalma ya uykuyu sürdürme konusundaki şikayetler…

Bazı durumlarda, psikoterapi ilaçlar kadar etkindir. Örneğin depresyonda, hafif düzeyde depresyon tanısı alan hastalarda, psikoterapi tek başına tedavi seçeneği olarak sunulmaktadır. Ancak, şu da bilinmelidir ki, hastanın içnde bulunduğu durumun özelliklerine bağlı olarak, bazen psikoterapi tek başına semptomların hafifletilmesinde yeterli olmayabilir. Hastanın ilaçlara ya da diğer tedavi şekillerine de (TMS, EKT, vb.) gereksinimi olabilir.

İlk psikoterapi seansı, psikoterapist için, size ve sizin ihtiyaçlarınıza dair, bilgi toplama seansıdır. Terapistin sizin durumunuzu ve kaygılarınızı tam olarak anlayabilmesi ve bunula ilgili en iyi yaklaşımın ne olacağını belirleyebilmesi birkaç seans alabilir. Ancak bu aynı zamanda sizin için de, terapistinizin yaklaşımını görebilme ve bunun size uygunluğunu değerlendirebilme şansıdır. Bu süreçte, terapistinize soru sormaktan çekinmeyin. Psikoterapiden iyi bir sonuç almak için iyi bir ilişki kurabilmek kritik öneme sahiptir.

Herbirinin kendi özel yaklaşım ve teknikleri tanımlanmış olan çeşitli psikoterapi yöntemleri vardır. Hangi psikoterapi tekniğinin sizin için daha uygun olduğu, içinde bulunduğunuz duruma bağlıdır. Bazı durumların tedavisinde, bazı teknikler, diğerlerine göre daha etkindir. Etkinliği gösterilmiş bazı psikoterapi yöntemleri şunlardır:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi, uyum bozucu-olumsuz inançların ve davranışların belirlenmesi ve bunların uyum sağlayıcı olumlu olanlarla değiştirilmesinde yardımcı olur
  • EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing-Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma), savaş stresi, taciz, doğal afetler veya çocukluk döneminde yaşanan üzücü olaylar gibi rahatsız edici yaşam deneyimlerinin neden olduğu duygusal sorunların ve çeşitli psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir psikoterapi yöntemidir
  • Duygu Odaklı Terapi, kişilerin duygularını kabul emeleri, ifade edebilmeleri, düzenleyebilmeleri, anlamlandırabilmeleri ve dönüştürebilmelerini hedefleyen teknikleri kullanan bir terapi yöntemidir. Terapistin empatik yaklaşımı ve yaşantısal metodların kullanımı ile hastalar; daha once korktukları ve kaçındıkları ya da görmezden geldikleri duygularıyla, anılarıyla, düşünceleriyle ve bedensel duyumlarıyla nasıl sağlıklı etkileşim sağlayabileceklerini öğrenirler
  • Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and commitment therapy), kendi duygu ve düşüncelerinizin farkına varmak ve bunları kabul etmekte ve sonrasında farklı durumlara uyum sağlamak ve bunlarla baş edebilmek için değişiklikler yapmaya karar vermek temeline dayanır
  • Psikodinamik ve psikanalitik terapiler, kişinin bilinçdışı düşünce ve davranışlarına dair farkındalığını arttırmaya odaklanır.
  • Kişilerarası psikoterapi, kişinin mevcut yaşamındaki ilişkilerdeki problemlere odaklanarak – kişinin aile, arkadaş ya da meslektaşlarıyla nasıl ilişki kurduğuna kişilerarası becerileri arttırmayı hedefler

Benimle İletişime Geçin

Benimle İletişime Geçin

Aklınıza takılan her türlü soru, görüş, öneri ve destek almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.

Aklınıza takılan her türlü soru, görüş, öneri ve destek almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.