Hayat Ağacı

İnsanlık tarihinde “Hayat Ağacı”nın her zaman belirgin bir anlamı vardır. Dalların gökyüzüne ulaşmış olmasını bir çok ideoloji, “hayat köklerinin gökteki güçle bağlantısı” olarak açıklar. İncilde, “Hayat Ağacı” ilk kadın ve erkeğin yaratıldığı cennet bahçesinin ortasında tasvir edilir. Bu sembolü; Mısır mitolojisinde “Osiris ve Isis” temsil ederken, Babil inancında “Tin-Tir-Ki”, Mayalarda “Tamoenchan” olarak bilinir. Diğer dinlerde de benzer ağaç tasvirleri bulunmakta ve birçok ressam onunla ilgili çeşitli resimlendirmeler yapmıştır. Benim en sevdiğim ise Viyana’da Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nde sergilenen “Gustav Klimt’in Hayat Ağacı”dır: Bu resimde aynı hayat ağacını, üzerinde anlamlı işaretlerle resmeder. Resimde insanlığı çevreleyen üç dünyayı birleştirir: Yeraltı, Yerüstü ve Ahiret. Kökleri yerin derinliklerine kadar uzanır, muhtemelen hayatın devamlılığını simgeler. Dönen dallar, hayatın ilerlemeye devam ettiğini, dallardaki bu kıvrımlar, hayatın karmaşıklığını ve aynı zamanda bu karmaşıklık içindeki düzeni ifade eder. Ağacın dalları cennet-cehenneme kadar uzanır ve üzerlerinde çeşitli meyveler ve çiçekler vardır. Bu meyveler hayatın ağaçtan doğabileceğini ifade eder. Ağaç dalındaki karga ise ölümü temsil eder. Siyah kuş birçok din ve kültürde benzer anlama gelir.
Gerçek hayatta ağaç; güç, bilgelik ve güzellik gibi insani erdemlerle ilişkilendirilir. Ağacın kökleri, insanın özüne olan kültürel ve inançla ilgili bağlantısını sembolize ederken, topraktan gelip toprağa gittiğini de bizlere hatırlatır. Dallar ise insanın, arkadaşlık ve refah gibi değerlere ulaşırken hayat yolunda çabalamasını işaret eder.
Hayat ağacı sadece resim sanatına değil; diğer birçok sanat dalına da kaynak olmuştur. “Avatar” filmindeki “kutsal ağaç” sinema sanatındaki, Sunay Akın’ın “Bir Çift Ayakkabı” kitabı edebiyattaki örneklerden… Kitapta geçen “Hayat Ağacının Gölgesinde Filizlenen İnsanlık ve Boyacı Sandıkları” adlı bölümü ağacı çok güzel tasvir etmektedir: “Ayakkabı boyacılarının sandıklarında görülen hayat ağacı, en eski Tanrıça idollerinden biridir. Varlığın ağaçtan gelmesi Orta Asya toplumlarının efsanelerinde çıkar karşımıza. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda, Osman Bey’in rüyasında gördüğü ağacın işaret olarak kabul edilmesi de, bu inancın sürmesinden başka bir şey değildir. Bir ağacı geometrik bir şekil olarak çizmeniz istense, karşınıza çıkacak şekil üçgendir. Eski Türk yazısında da, “kız” sözcüğünün yazılışı üçgen imiyle başlar. Anadolu’da muskaların üçgen biçiminde oluşunun nedeni de koruyan, doğuran, var eden hayat ağacı inancıdır.”
Hayat ağacı sembolizmi ile ilgili yayınlanan güzel bir araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz: http://dergipark.gov.tr/download/article-file/253501
Hayat ağacı kökleri gibi hayata sağlam tutunduğunuz, dalları gibi bereketle yaşadığınız güzel bir hayat dileklerimle…
Gülşah Meral Özgür
Psikiyatrist, Psikoterapist