Anoreksia ve Bulimia Nervoza

Yeme bozukluğu olan erkeklerle sık karşılaşmıyoruz ancak yeme bozulukları sadece kadınlara ve kızlara özgü bir hastalık değildir. Anoreksiya ve bulimiası olanların dörtte biri erkektir ve tıka-basa yiyicilerin yüzde 40’ı da erkektir. 

Efsanevi şarkıcı, söz yazarı ve piyanist Elton John, 16 yıl boyunca kendisi için tedavi arayışına girene kadar bulimic hastalığı olduğunu ve 1990 yılında kokain bağımlılığı olduğunu söyledi. Tedaviye ikna olana kadar durumunu inkar ettiğini ve kendi başına düzeltebileceği bir durum olduğunu düşündüğünü söylemiştir.

Elton John, 2002 yılında Larry King’e verdiği bir röportajda, “Yardıma ihtiyacım var” sözlerini söylediği anda, daha iyi olacağını bildiğini söylemiştir. Bulimia ile olan kişisel savaşı – ve onun bu konudaki açıklığı – yeme bozukluklarının erkekleri nasıl etkileyebileceği konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılmasına çok yardımcı olmuştur.

Anoreksia Nervoza ve Bulimia Nervoza Nedir? 

Anoreksia Nervosa (AN),  bir kişinin fazla kiloları olduğunu öne sürerek aşırı bir diyete başlamasıdır. Hastalık önce basit bir zayıflama isteği ve diyet uygulaması olarak başlar ve zaman içinde ağırlaşır. Bu hastalığın varlığından bahsetmek için bir kişide fazla kilolu olma takıntısı, ağır bir diyet uygulanması, aşırı kilo kaybı, zayıf olduğunu kabul etmemek ve kadınlarda adetlerde bozulma görülmesi gerekir. Bazı hastalar çok az gıda alır bazıları da gıda aldıktan sonra zorla kendini kusturur. Bazı hastalar kilo vermek için ishal yapıcı ilaçlar hatta hormon ilaçları kullanır. AN hastalığı olan çoğu kişide tipik olarak içe kapanıklık, mükemmelliyetçilik, aşırı gerginlik ve kendini acımasızca eleştiri, depresyon gibi belirtiler ve kişilik gelişiminde sorunlar olabilir.

Bütün toplumda AN yaklaşık olarak her yüz kişiden birinde görülür. Toplumda bu hastalık olan kişilerin %90 kadarı kadınlardır. Gördüğünüz gibi erkekler arasında az sıklıkla olsa da görülmektedir. Hastalar sıklıkla 18-20 yaş arasındadır. Bu hastalık gelir ve eğitim seviyesi fazla toplumlarda yani bireylerin kendilerinden beklentileri fazla olan durumlarda daha sık görülmektedir. Dünyada özellikle 60’lı yıllardan sonra giderek artan oranda AN nedeniyle sağlığı bozulmuş kişilere rastlanmaktadır. Bu yüzden medyada bu hastalıktan giderek daha fazla bahsedilmesi de nedensiz değildir.

Bu hastalığın başlangıç nedeni belli değildir. AN, bazen ailesel bir özellik taşır yani hasta kişinin ailesinde başka hasta kişiler de görülebilir. Bazı durumlarda aile içi çatışmalar veya sosyal ilişki bozuklukları, örneğin erkek arkadaştan ayrılma gibi nedenler bu hastalığı başlatabilir. Hastalık aylar hatta yıllar boyunca devam edebilir. AN ağırlaştıkça adetler kesilir, beslenme bozukluğu ve vücutta sıvı kaybı nedeniyle neredeyse bütün organlar etkilenmeye başlar. Kemik erimesi, kanda tuz dengesinin bozulması ve bazı hormon bozuklukları oluşur. Bu hastaların çok zayıf kalıncaya kadar iştahı azalmaz fakat az gıda alırlar.

Bu hastalıkta zaman içinde yaşamsal işlevi olan kalbin ve böbreklerin etkilenmesi hastalar için sonun başlangıcı olur. Kalp kasları incelir ve kasılma gücü zayıflar. Kalpte atım bozuklukları başlayabilir. Böbreklere giden kanın ve vücut sıvılarının azalmasıyla böbrek yetmezliği belirtileri görülebilir. Hastalar giderek artan biçimde depresyona girebilir ve intihar eğilimi başlayabilir. Tedavi ne kadar erken başlarsa o kadar etkili olacaktır. Tedavi sırasında düzelme ne yazık ki hızlı olmaz, hastalığın yıllarca sürmesi gibi tedaviden olumlu sonuç alabilmek için aylar hatta yıllar geçmesi gerekebilir. Ağır durumlarda hastanede yatarak tedavi gerekebilir. 

Anoreksiya Nervoza DSM-V Tanı Ölçütleri:

 1- Gereksinimlere göre enerji alımını kısıtlama tutumu, kişinin yaşı, cinsiyeti,gelişimsel olarak izlediği yol ve beden sağlığı bağlamında belirgin bir biçimde düşük bir vücut ağırlığının olmasına yol açar. Belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığının, olağan en düşüğün altında ya da çocuklar ve gençler için beklenenin altında olarak tanımlanır. 

2- Kilo almaktan ya da şişmanlamaktan çok korkma ya da belirgin bir biçimde vücut ağırlığının olmasına karşın kişinin sürekli kilo almayı güçleştiren davranışlarda bulunması. 

3- Kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla bir bozukluk vardır. Kişi kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2014; çev. Köroğlu). 

Bulimiya Nervoza hastaları sık tekrarlayan yeme nöbetlerinde fazla miktarda besin tüketir. Çoğu zaman şeker, karbonhidrat ve yağ oranları yüksek olan çok miktarda kalorili yiyecekler seçerek, çok hızlı yiyerek, bazen yemeği tatmadan yutabilirler. Yeme nöbetleri esnasında, hastalar kendilerini kontrol dışı hisseder. Nöbetten sonra bu davranışını telafisinde: aç kalma, kendini kusturma, fazla miktarda müshil (laksatif) ya da diüretik kullanma, aşırı egzersiz yapma ya da bu davranışların hepsini bir arada gösterme takip eder. İğrenme ya da utanma duygusu sebebiyle genelde bulimik davranışlarını gizlice yapar. Hastanın her yemekten sonra kusması tıbbi sorunları da beraberinde getirir.

Bulimia Nervoza DSM-V Tanı Ölçütleri:

  1. Aşağıdakilerin beraber tekrarlaması:
    • 2 saatlik bir zaman diliminde normalden çok fazla miktarda yiyecek tüketme,
    • Yeme atağı sırasında kontrol kaybı hissi,
  1. Kilo alımını önlemek için telafi edici davranışların (kusma gibi) haftada 1 kere uygulanması,
  2. Özdeğerlendirmede vücut ağırlığı ya da şeklinden sebepsiz yere etkilenme,
  3. Anoreksiya Nervoza’daki yeme atağından farklı olma.

Hastalığın vücuttaki belirtileri ise şunlardır;

  • Kronik şekilde kızarmış ve yaralı boğaz,
  • Boyundaki tükürük bezleri ve çene altındaki bezlerin şişmesi,
  • Yanakların ve yüzün şişmesi ve adeta “sincap” gibi bir görüntü oluşması,
  • Mide asitleri temasından dolayı diş minelerinin erimesi ve dişlerin çürümesi,
  • Devamlı kusma sebebiyle mide kapağının bozulması ve reflü,
  • Müshil kullanımı sebebiyle barsak tahrişi ve sorunları,
  • İdrar sökücü ilaçlar sebebiyle böbrek hastalıkları,
  • Sıvı kaybına bağlı sorunlar.

Her iki hastalığın tedavisinde de farmakoterapi ve psikoterapi ile çok olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Siz de yeme bozukluğunuz olduğunu düşünüyorsanız iletişim bilgilerinden ayrıntılı bilgi ve randevu alabilirsiniz. Sağlıklı Günler…

Kaynak: https://www.eatingdisorderhope.com/information/eating-disorder/bulimia-isnt-beautiful-celebrities-with-eating-disorders

Gülşah Meral Özgür
Psikiyatrist, Psikoterapist